27 Eylül 2009

!Blog Sorunumuz! & Geç Kalmış BAYRAM Tebriği


Yalnızca benim yaşadığımı zannediyordum,fakat blogları dolaşınca herkesin aynı dertten muzdarip olduğunu gördüm..Ne kendi bloğumu nede diğer blogları ziyaret edebildim bu yüzden de yazılacaklar epey birikti.Bende Batında malesef hastayız :(( kendimizi toplar toplamaz bloğumuzun başındayız..


Uzunnnca bi aradan sonra geçte olsa Bayramınız Mübarek Olsun...

10 Eylül 2009

....



Bunlar Batın'ın ilk ayakkabıları değil,ama giyebildiği tek ayakkabıları.Güle güle giy annecimm..Senin için saklarım..

6 Eylül 2009

Hıh Demiş Burnundan Düşmüş..

Sevgili eşim çocukken kesinlikle şurup içmezmiş..Ne yapılırsa yapılsın,hangi yemeğe katılırsa katılsın anında fark eder içmezmiş..Şimdi de benim sevgili oğlum KESİNLİKLE şurup içmiyo!! Kendini yırtıyo hiç bi surette yutmuyo şurubu.Bi bebek nasıl olurda o kadar dakka şurubu ağzında tutar???...o tükürmeye çalısıyo ben kaşıkla itiyorum o itiyo ben itiyorum! sonra ağlayıp her yere saçmaya başlıyo :( ne ölçekte içtiğini de anlamıyorum..E be oğlum onca huy varken çeke çeke bu huyunmu çekti ????.........

ps:Bende şuruplara bayılırdım :) kimseyle paylaşmak filan istemezdim şurubumu hihi :p

4 Eylül 2009

Bugün biz...


Valla şu bloğu actık ama henüz öyle Batın şunu yaptı Batın bunu yaptı yazamıyorum çünkü henüz cok küçük :) pek bişey yapmaktan anlamıyo..Şimdilik beslenme uyuma azıcıkta agucuk yapmakta :)) Yalnız bugün biraz rahatsızdı kuzucum :( sanırım hasta olacak :(( burnu tıkalı açılınca da akıyo az biraz ateşi vardı.Sesi kısılmış birazda boğaz tıkanıklığı.Mızmızlandı durdu gün boyu.. Biraz uyudu da allahtan oda bende rahatladık.İşte bugünümüzü diğer günlerden ayrı kılan şey :( çok üzücü allahım inşallah hasta olmaz oğluş :( .......







3 Eylül 2009

2 Eylül 2009

Anne Demek...


ANNE DEMEK;


* Yenilen her lokmadan sonra alkış kıyamet koparan,şenlik havasına bürünendir.
* Çıkan her pirinç tanesi diş için tüm hısım akrabaya telefon açandır.
* Tüm hafta hayalini kurduğu pazar kahvaltısına oturup asla yiyemeden kalkandır.
* Sabaha kadar kırk sefer uyanarak,sabah kalkıp zombi gibi işe gitmektir.
* İşten eve geç gelmenin vicdan azabıyla bebeklerinin yanına kıvrılıp saatlerce koklayandır.
* Tatil yapamamanın kitabını yazandır.
* Eskiden hergün uğradığı kuaförünün yolunu unutandır.
* Çaydanlığın kapağı ile pet şişeyi kapatmaya çalışandır.
* Parça pinçik olmuş pazar gazetesini birleştirip okumaya çalışandır.
* Gecenin bir yarısı gözü kapalı süt ısıtıp,gözü kapalı geri dönendir.
* Saatlerce leblebi parmaklı ayakları öpmekten sonsuz keyif alandır.
* Temcid pilavı tadındaki baby tv yi seyretmektir.
* Bebek şef şarkısı söyleyerek,fırsat bu fırsat deyip birşeyler yedirmeye çalışmaktır.
* Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak,mısırı tanelere ayırmaktır.
* İşten yeni gelmiş ve içeri ilk adımı atmışken,"Anne atttaaaaa" sözleriyle çark edip,en yakın parkın yolunu tutmaktır.
* Anne demek bebek havuzunda yüzmektir.
* Başka bir anneyi nerede görürse görsün "Seni çok iyi anlıyorum tatlım "bakışı atandır.
* Aşı takvimini ezbere bilendir.
* Kazara kendi için alışverişe gidip nasıl olduysa bebek kıyafeti dolu poşetlerle geri dönendir.
* Ne kadar sert olursa olsun hayır demeyi beceremeyendir.
* İşe yetişmek için düğmelerini bahçede ilikleyendir.
* Uyduruk ninni besteleyendir.
* Çantasında sürekli Oyuncak kurbacık,ıslak mendil ve kraker taşıyandır.
* Son teknoloji telefonu denize atıldığında ,diken diken olmuş her bir saçına rağmen,annecim telefonlar yüzemez diyebilendir.
* Anne demek eskisinden bin kat daha güçlü olmak demektir.
* Anne demek hayatının sonuna kadar ve sonunun da ötesinde birileri için endişelenmektir.
* Anne demek yüreyini parçalara bölüp herbir parçayı özenle onlara sunmaktır.
* Anne demek 9 ay karnında taşımak değil,ömrünün sonuna kadar YÜREĞİNDE taşımaktır.....